Travma ve İlgili Bozukluklar
Travma ve İlgili Bozukluklar
- Travma Nedir?
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
- Akut Stres Bozukluğu
- Uyum Bozukluğu
Travma Nedir?
Psikolojik travma; bireyin işlevselliğini, zihinsel, fiziksel, sosyal, duygusal ve/veya ruhsal refahı üzerinde kalıcı olumsuz etkileri olan duygusal olarak rahatsız edici veya hayatı tehdit edici bir olay veya olaylar dizisine maruz kalması sonucu ortaya çıkan olguya denir. Ayrıca psikolojik bozuklukların genellikle tetikleyicisi de travmatik süreçlerdir. Bu sebeple travma anlaşılması belki de en önemli kavram olarak karşımıza çıkar.
Travmanın doğrudan başınıza gelen bir olayla olabileceği gibi tanık olduğunuz olaylardan da başınıza gelmesi olağan bir durumdur. Mesela bir köpeğin gözünüzün önünde arkadaşınızı ısırdığını ve ona yardım edemediğiniz bir durumu düşünelim. Bu durumda sizin de arkadaşınız gibi çaresiz kalabileceğinizi ve bir köpeğin sizi de ansızın ısırıp çaresiz bırakacağını kodlayabilirsiniz.
Halk arasında travma, sadece insanın başına gelen zor olaylar dizisi olarak tanımlanabilir. Tecavüz, açlık, yakınlarının kaybı veya fiziksel zorluklar olarak sınırlandırılabilir. Bu sebeple bazı kişilerden ‘Biz bu zorlukları yaşadık, şimdiki gençler ailesiyle kavga etmeye tahammül edemiyor.’ Tarzı cümleler duyabiliriz.
Ancak travma tek bir ağır olay ve gözle görünür zorluklardan oluşabileceği gibi, zaman içinde biriken olaylar ve gözle görülmeyen ve bilinçten uzak şekilde de gerçekleşebilir.
Travmatik olaylar bir ebeveynin ölümü, cinsel istismar veya çocukluk istismarını içerebilir. Bunun dışında travmatik olaylar zorbalık, akran reddi veya aile stresi gibi acı verici etkileşimlere tekrar tekrar maruz kaldığımızda ortaya çıkabilir.
Travmanın ana konsepti güvende olmamaktır. Kişi yaşadığı olay dizisinde veya olayda kendini güvende hissetmez ve bu süreçte hayatta kalmak için çok yoğun ve olağandışı performans göstermesi gerektiğine inanır. Bu süreçte hayatta kalmak için de yoğun duyguları bastırmak, şoka uğramak, disosiye olmak gibi o süreçte olayla baş etmek için yararlı olan ama hayatımızda daha sonra ciddi sorunlara sebep olabilecek baş etme yöntemleri çok yaygındır.
Bu baş etme yöntemleri daha sonra travmadan kalan sorunların hayatımızda nasıl etki edeceğini de belirler. Örneğin travmatik süreç ve sonrasında stresle duygularını bastırarak baş eden bir kişi, iyileşme sürecinde de kendi duygularını fark etmek ve tanımlamak konusunda zorluk çekebilir. Travmatik süreç ve sonrasında disosiyasyon kullanarak baş eden insanlar iyileşme sırasında ‘başkasının hayatını yaşıyormuş gibi’ hisler yaşayabilir. Bu da kendi hayatından kopuk hissetmesine yol açabilir.
Her kişinin travma ve alakalı sorunlarla baş etme yöntemleri birbirinden farklıdır. Bu yüzden tek bir genelleme yapamayız. Ancak travma süreçlerinin beyin sağlığında, benlik algısında, duygu yönetiminde ve fizyolojisinde benzer belirtileri de vardır. Travmatik olayın ortak paydası kişide 'yoğun korku, çaresizlik, kontrol kaybı ve yok olma tehdidini' hissettirmesidir.
Travma bilinçdışında konumlanır, bu sebeple kendini açıkça göstermez. İlgili olduğu konularda aşırı hassas ve seçici oluruz. Mesela travmamız bir ev ödevi yaparken annemizin bize bağırmasıysa, kişi hayatı boyunca mükemmel olmaya çalışabilir ancak bu travmayı hatırlamayabilir bile. İşte bu kadar karakterimizi etkileyebilir travmalar ve bize ulaşılmayan bir yerde konumlanırlar.
Bu örnekteki kişi okulda, iş yerinde ve evlilik hayatında sorumluluk yüklendiğinde anlam veremediği bir stres yaşayabilir ve mükemmel olma arzusu ve peşinde gelen stresi kontrol edemeyebilir. Yani basit bir iş gibi gözüken bir olay o kişide tekrar travmatik süreçlerdeki durumları yaratabilir yani kişi kendini güvende hissedemez, travmatik süreçteki stresler canlanır, yoğun bir korku ve her şey kötü gidecek hissi bastırabilir. Her şey daha önce kötü gitmiştir çünkü ama bunu net olarak hatırlamaz.
Zihnimiz olan olayı hatırlamasa bile bedenimiz adeta hatırlar ve günlük yaşamda meydana gelen tetiklenmeler ile adeta geçmişe ve oradaki hislere geri döneriz. Başkalarına çok basit gibi gözüken tetikleyiciler travması olan kişide ölüm korkusu, şok, bayılma, panik, yoğun kaygı, disosiyasyon ve kopuk hissetmeyi tetiklemesi mümkündür.
- Travmanın oluşum şekline ve zamanına göre 3 türü vardır, Akut, kronik ve kompleks travma.
- Akut travma yoğun bir tek olaydan meydana gelir.
- Kronik travma, aile içi şiddet veya istismar gibi tekrarlanan ve uzun süreli travmalardır.
- Kompleks travma, genellikle istilacı ve kişiler arası nitelikte olan çeşitli ve çoklu travmatik olaylara maruz kalmaktır.
Travmalar yazının başında dediğimiz gibi psikoloji bozuklukların ana sebeplerinden biridir. Bu sebeple hastalığınız ne olursa olsun travma kökenini anlamak tedavide büyük ölçüde süreci belirleyici faktör olur. Doğrudan travmayla ilişkilendirilen bozukluk travma sonrası stres bozukluğudur.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Nedir?
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Belirtileri Nedir?
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Nedenleri Nedir?
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Tedavisi Nedir?
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Nedir?
Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) oluşumunda öncelikli etmen travmadır, özellikle uygun bir şekilde işlenmemiş bir travmadır. İşlenmemişten kasıt travmanın yarattığı dehşet verici duygularla baş etme yönteminiz bu duyguyu bedeninizde hapsedebilir. Bu durumu hala kabullenmekte zorlanabilirsiniz. Hala bastırmaya veya başka gerekçeler oluşturmaya meyilli olabilirsiniz. Bu sebeple vücutta biriken bu enerji kendini daha sonra da açığa çıkarabilir. Araya zaman girebildiği için neden kendinizde yoğun değişimlerin birden başladığı hakkında kafanız karışabilir. Ancak değişim birden başlamamıştır aslında, sadece bunu bilinçli fark etmemiş olabiliriz.
Travmanızın doğasına ve çeşidine göre TSSB de çeşitlilik gösterebilir. Savaş gazisi olan bir insan ani seslere aşırı duyarlı olabilir ve diğer kişiler bu hassaslığa anlam veremeyebilir. TSSB insanı çok yoran, fizyolojiyi kontrolsüzce etkileyen, günlük hayatta baş etmesi çok zor ve yoğun duyguları tetikleyen bir bozukluktur. Ayrıca ne zaman tetikleneceğinizi de bilemezsiniz ve bu belirsiz daha da temkinli ve belki de paranoyak davranmanıza sebep olabilir.
TSSB’nin belirtileri travmanın çeşidi ve yoğunluğuna göre çeşitlilik gösterir. TSSB’nin anlaşılması için bu sebeple travma kavramının anlaşılması şarttır. TSSB’nin belirtileri aşağıdaki gibidir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Belirtileri Nedir?
TSSB belirtilerinin ortaya çıkması zaman alabilir. 1 ay sonra veya birkaç yıl sonra belirtiler kendini gösterebilir. Bu sebeple hasta kendi başına teşhis koyamaz. Kişi travma hakkında kaçıngan olabilir. O konu hakkında düşünmekten ve konuşmaktan kaçınabilir. Bu kaçınganlığın içinde ilgili mekan ve kişilerde uzak durmak da yer alabilir. Bu kaçınganlıkla beraber travmayla ilgili konularda çok hassas ve sinirli de olabilir. Travmatik anılar kendini rüyalarda, düşüncelerde, günlük hayatta imgesel olarak istemsizce anımsayabilir. Bu imgeler yineleyicidir ve kontrol dışında gelişir. Yeniden yaşama denilen bu tecrübede kişi travmayı yeniden yaşıyormuş gibi hissedebilir. Bu sırada andan kopar. Sanki o an travma yaşanıyormuş gibi duygusal olarak aşırı korku ve panik haline girebilir. Bu durum ‘Flashback’ olarak da adlandırılır. Yeniden yaşamanın etkisi hemen geçmeyebilir. Birkaç dakikada geçebileceği gibi bazen birkaç gün veya ay bile sürebilir. Tüm bu durumlar tetiklenme denilen fenomenle aktif olur. Sanki içinizde patlamaya hazır bir bomba varmış gibi, tetiklenme gerçekleşince hazır bekleyen duygu ve düşünceler aktif olur. Bu tetiklenmeler ruhani dengenizi bozabilir. Bunlar ışığında gelecek için umutsuz olabilirsiniz. Bir zamanlar zevk alınan eylem ve kişilerden zevk alınmayabilir ve ilgisiz olunabilir. Hayattan ve çevrenizden kopuk hissedebilirsiniz. Olumlu duyguları yaşamak eskisinden daha zor gelebilir. Yoğun bir suçluluk ve utanç duyulabilir. Bu sırada bedeniniz de aşırı tetiklenmeye yatkın olabilir. Kolayca ürküp gerilebilirsiniz. Devamlı tetikte olmak ve kendini koruma içgüdüsüyle hareket etmek gözlenebilir. Duygusal olarak daha dengesiz olabilirsiniz. Uykunuz ve beslenmeniz bozulabilir.
TSSB Nedenleri Nedir?
TSSB’nin ana nedeni psikolojik travma geçirmiş olmaktır. Bu sebeple TSSB’yi daha iyi anlamak için Travma Nedir? adlı yazımızı okumanızı öneririz. Travma kişiye ciddi bir hayatta kalma tehlikesi yaşatan bir durum olabilir. Beden bütünlüğünü veya gururu ciddi sarsacak durumlar da olabilir tecavüz veya taciz gibi.
Bu durumlar doğrudan kişi tarafından da yaşanabilir, kişi başkasının bu durumu yaşadığını görebilir veya yakının başına travmatik olayın gelinmiş olduğunu öğrenmek de kişi de travmatik etki yaratabilir.
Travmatik olayın yaşanmasıyla kişinin bu travmalayla zaman içinde nasıl baş ettiği hastalığın ilerlemesinde büyük önem taşır. Bazı insanlar bu travmayla unutarak baş edebilir. Bazıları travmayı sanki kendi yaşamamış gibi başkası yaşamış gibi düşünebilir. Bazıları aşırı hassas ve sinirli olup travmaya hükmetmeye çalışabilir. Bunların kombinasyonu da olabilir.
Zaman içinde travma ve travmayla nasıl baş edildiği fizyolojide değişimler yaratır. Anılar ve dikkat etkilenir. Hayatı travmanın gözünden görmeye başlayabilir kişi.
Fizyolojinin nasıl etkilendiği bir insanın sadece nasıl baş ettiğiyle de ilgili değildir.
Ailede öğrendiği baş etme yöntemleri ve kültür de büyük etki taşır. Kültürde bazı travmatik olaylara karşı bir tavır vardır. Mesela tecavüz olayı doğu kültürlerinde çok dile getirilmez, buna göre de özel sorunlar ortaya çıkar.
Bununla birlikte baş etme ve bazı korkulara yatkınlık da genetik olarak aktarılabilir.
TSSB Tedavisi Nedir?
TSSB’nin tedavisi mümkündür. Genelde psikoterapi ve ilaç tedavisinin bir kombinasyonu söz konusudur. Farkı terapi yöntemleri travmaya farklı yaklaşımlar sergiler.
Temel tedavi travmanın güvenli ve zaman içinde anlaşılması ve diğer anılar gibi anlaşılıp üstüne düşünülebilmesini amaçlar.
Travma insanı kontrolsüz bırakır, otopilota alınmak gibi hissedebilir kişi.
Tedavideki amaç travmanın üzerine yavaşça ve emin adımlarla kontrol sahibi olmaktır.
Travmanın kontrolsüz bırakma ve normal bir anı gibi erişilememesinden dolayı kişinin kendi kendini tedavi etmesi çok ama çok zordur. Dışarıdan bir profesyonelin yardımıyla her şey daha ulaşılabilir olabilir.
Umut vardır, yalnız değilsiniz.
Akut Stres Bozukluğu (ASB)
- Akut Stres Bozukluğu (ASB) Nedir?
- Akut Stres Bozukluğu (ASB) Nedenleri Nedir?
- Akut Stres Bozukluğu (ASB) Belirtileri Nedir?
- Akut Stres Bozukluğu (ASB) Tedavisi Nedir?
Akut Stres Bozukluğu (ASB) Nedir?
Akut stres bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu ile büyük benzerlik gösterir. Anlamak için TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU (TSSB) NEDİR? Yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.
Aralarındaki en öçnemli fark ASB’nin etkileri travma sonrası 2-3 gün içinde başlar. Etkisinin geçmesi 1-2 ayı bulabilir.
Eğer ilgilenilmezse travma sonrası stres bozukluğuna dönüşebilir.
Akut Stres Bozukluğu (ASB) Nedenleri Nedir?
ASB’nin ana nedeni psikolojik travma geçirmiş olmaktır. Bu sebeple ASB’yi daha iyi anlamak için Travma nedir? Adlı yazımızı okumanızı öneririz. Travma kişiye ciddi bir hayatta kalma tehlikesi yaşatan bir durum olabilir. Beden bütünlüğünü veya gururu ciddi sarsacak durumlar da olabilir tecavüz veya taciz gibi.
Bu durumlar doğrudan kişi tarafından da yaşanabilir, kişi başkasının bu durumu yaşadığını görebilir veya yakının başına travmatik olayın gelinmiş olduğunu öğrenmek de kişi de travmatik etki yaratabilir.
Travmatik olayın yaşanmasıyla kişinin bu travmalayla zaman içinde nasıl baş ettiği hastalığın ilerlemesinde büyük önem taşır. Bazı insanlar bu travmayla unutarak baş edebilir. Bazıları travmayı sanki kendi yaşamamış gibi başkası yaşamış gibi düşünebilir. Bazıları aşırı hassas ve sinirli olup travmaya hükmetmeye çalışabilir. Bunların kombinasyonu da olabilir.
Zaman içinde travma ve travmayla nasıl baş edildiği fizyolojide değişimler yaratır. Anılar ve dikkat etkilenir. Hayatı travmanın gözünden görmeye başlayabilir kişi. Tedavi için travmanın doğası, nasıl baş edildiği ve kişi için ifade ettiği anlamlar sorgulanmalıdır.
Akut Stres Bozukluğu (ASB) Belirtileri Nedir?
Kişi travma hakkında kaçıngan olabilir. O konu hakkında düşünmekten ve konuşmaktan kaçınabilir. Bu kaçınganlığın içinde ilgili mekan ve kişilerde uzak durmak da yer alabilir.
Bu kaçınganlıkla beraber travmayla ilgili konularda çok hassas ve sinirli de olabilir. Travmatik anılar kendini rüyalarda, düşüncelerde, günlük hayatta imgesel olarak istemsizce anımsayabilir. Bu imgeler yineleyicidir ve kontrol dışında gelişir. Yeniden yaşama denilen bu tecrübede kişi travmayı yeniden yaşıyormuş gibi hissedebilir. Bu sırada andan kopar. Sanki o an travma yaşanıyormuş gibi duygusal olarak aşırı korku ve panik haline girebilir. Bu durum ‘Flashback’ olarak da adlandırılır. Yeniden yaşamanın etkisi hemen geçmeyebilir. Birkaç dakikada geçebileceği gibi bazen birkaç gün veya ay bile sürebilir.
Tüm bu durumlar tetiklenme denilen fenomenle aktif olur. Sanki içinizde patlamaya hazır bir bomba varmış gibi, tetiklenme gerçekleşince hazır bekleyen duygu ve düşünceler aktif olur. Bu tetiklenmeler ruhani dengenizi bozabilir. Bunlar ışığında gelecek için umutsuz olabilirsiniz. Bir zamanlar zevk alınan eylem ve kişilerden zevk alınmayabilir ve ilgisiz olunabilir.
Hayattan ve çevrenizden kopuk hissedebilirsiniz. Olumlu duyguları yaşamak eskisinden daha zor gelebilir. Yoğun bir suçluluk ve utanç duyulabilir. Bu sırada bedeniniz de aşırı tetiklenmeye yatkın olabilir. Kolayca ürküp gerilebilirsiniz. Devamlı tetikte olmak ve kendini koruma içgüdüsüyle hareket etmek gözlenebilir. Duygusal olarak daha dengesiz olabilirsiniz. Uykunuz ve beslenmeniz bozulabilir.
Akut Stres Bozukluğu (ASB) Tedavisi Nedir?
Psikolojik travma ilk yardımı mümkündür. Kişiye travmayla baş edecek beceriler öğretilir.
Kendi başına baş etmesi içinden çıkılmaz bir hal alabilir çünkü travmalar diğer anılar gibi ulaşılabilir değildir. Tetiklendiklerinde yoğun duygular ve kontrolsüzlük hissi yaratır.
Bu sebeple profesyonel yardım almak şart denecek kadar önemlidir.
İlaç ve psikoterapi beraber yürütülebilir. Bu süreçte doktorunuz veya psikoloğunuz size kendi başınızayken de yardımcı olacak teknikler öğretir. Yalnız değilsiniz.
Uyum Bozukluğu
- Uyum Bozukluğu Nedir?
- Uyum Bozukluğu Belirtileri Nedir?
- Uyum Bozukluğu Nedenleri Nedir?
- Uyum Bozukluğu Tedavisi Nedir?
Uyum Bozukluğu Nedir?
Uyum bozukluğu stres yaratan değişiklikle ilişkili, stres yaratan durumdan sonraki 3 ay içinde gelişen ve stres etkeni ortadan kalktıktan sonra 6 ay etkisinin sürebildiği psikolojik bozukluktur.
Ortaya çıkan stres seviyesi ile stres yaratan durum aynı derecede değildir. Kişi başkasının anlam veremeyeceği derecede stres yaşayabilir.
Bu durum kişinin sosyal ve bilişsel durumunda bozulmalara sebep olur. Günlük yaşantı eskisi kadar akıcı gerçekleşmez.
Stres etkeniyle direkt ilişkilidir. Stres etkeni ortadan kalkınca psikolojik durum da düzelebilir.
Tanı için stres etkeni ile stresin ilişkisinin ortaya konması gerekir.
Birçok anksiyete içeren bozuklukla benzer belirtilere sebep olabildiği için stres etkeniyle ilişkisinin iyi anlaşılması tedavide önemlidir.
Uyum Bozukluğunun Belirtileri Nedir?
Stresin doğası ile stresin gözüken kısmı her zaman dışarıdaki kişi tarafından açıkça görülemez.
Stresin seviyesi ve doğası kişiye özeldir.
Sevilen bir nesnenin veya canlının kaybı bu durumu tetikleyebilir.
Taşınmak, okul değiştirmek kişinin uyumlu yaşamasını ciddi etkileyebilir.
Sevgili veya arkadaştan ayrı kalmak durumu tetikleyebilir.
İşsiz kalmak veya iş bulamamak tetikleyebilir.
Kişinin duyarlı ve hassas olduğu konu değişkendir.
‘buna da stres yapılır mı? Alışırsın’ tarzında tavsiyeler kişiyi daha da yalnız ve anlaşılmamış hissettirebilir. Strese yardımcı olmamakla birlikte kişiyi uzaklaştırabilir.
Kişi bu süreçte çok yalnız, umutsuz, mutsuz ve keyifsiz olabilir.
Eskiden keyif aldığı şeylerden tekrar keyif almak zor olabilir.
Ait hissetmeme duygusu yoğundur.
Uyku ve beslenme bozulabilir.
Sosyal hayattan ve günlük işlerden kaçınabilir.
Uyum Bozukluğunun Nedenleri ve Stres Faktörleri Nedir?
Uyum bozukluğu yaşamınızda değişen veya kaybedilen önemli değişikliklerden meydana gelebilir.
Özel konulara karşı hassasiyetiniz ve korkunuz o belirli duruma karşı uyum bozukluğu geliştirmenize sebep olabilir.
Bu farklılıklar genetik ve biyolojik farklılıkları da içerebilir.
Herhangi bir strese nasıl tepki verip ne derecede uyumlanabileceğimizi önceden kestirmek çok zordur.
Bu süreçte başkaları tarafından anlaşılmamak durumu daha da güçlendirebilir.
Evlilik, ayrılık, emeklilik, işsizlik, sosyal statü değişimleri, taşınma, sevilen nesne veya canlının kaybı, mali durumda değişimler, tıbbi hastalık geliştirmek uyum bozukluğuna yol açabilir.
Uyum Bozukluğu Tedavisi Nedir?
Uyum bozukluğu kısaca uyum sağlayamamaktır. Uyum sağlayamamak yaşamınızı çok güçlendirebilir. Yaşamı devam ettirmek için uyumlu ve ait hissetmek çok önemlidir. Yaşam kalitenizi büyük ölçüde belirler.
Uyum bozukluğu geliştirmişseniz doktor veya psikoloğa başvurmanız hayati önem taşıyabilir.
Uyum sağlamak çoğunlukla kendiliğinden olur bu sebeple o yeteneği geliştirmemiş olabiliriz. Uyumsuz olduğumuzda o hissin ne olduğunu anlayabiliriz.
Bu anlamsızlıkla tehlikeli ve büyük kararlar verebiliriz.
Terapi almak sizi daha uyumlu hissetmenize, böyle hissetmek için gerekli motivasyona ve uyumlu hissetmek için neye ihtiyacınız olabileceğini anlamaya yönelik yardımcı olur.
Terapi seçenekleri geniştir.
- Grup Tedavisi
- Bilişsel Davranış Terapisi
- Psikodinamik Terapi
- Uyum Bozukluğunun nedenine özgü destek grupları
Hayata ait hissetmek herkes gibi sizin de hakkınız. Bu ayrıcalığı kendinize göstermek için terapi alabilirsiniz.